“Yeteri Kadar İyi” Ebeveyn Olmak

Psikolog Zeynep Bengisu Çetin, 17 Aralık 2021
Ebeveynlik

Tüm ebeveynler çocukları için en iyisini ister ve bunun için çabalar. İyi bir ebeveynlik çocuk gelişimi için büyük bir önem taşısa da bazen "iyi" ebeveyn olma çabası yorucu ve kaygı verici hale gelebiliyor. Nasıl ki mutluluğu ne kadar ararsak o kadar ondan uzaklaşıyorsak, ne kadar iyi ebeveyn olmaya çalışırsak bundan da uzaklaşıyoruz desek pek de abartmış olmayız. Belki de sadece “yeterince iyi” ebeveyn olmak yeterlidir.

İyi bir ebeveyn olmanın en temel noktalarından biri de anne ve babanın kendi iyi oluşlarıyla ilgilidir. Kendimiz iyi olamadıkça başkalarına yardım etmek zorlaşacaktır. Çocuk ve bakım veren arasındaki ilişkide bakım verenin ruh halinin çocuğa yansımasıyla ilgili birçok farklı araştırma bulunmaktadır (Newland, 2015). İyi ebeveyn olma çabasıyla kendi ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal eden ebeveynler, olumsuz ruh hallerini çocuklara yansıtarak çocuğa daha fazla zarar veriyor olabilir. Bu nedenle bu blog yazımızda ebeveynlerin hem çocuğu hem de kendisi için kendi iyi oluşunun öneminden bahsedeceğiz.

Yeterince İyi Ebeveynin Dinlenme İhtiyacı

İyi bir ebeveyn olma niyetiyle kendi ihtiyaçlarımızı ihmal ettiğimiz zaman çocukla yapılan etkinliklere yeterince kendimizi veremeyebiliriz. Zihinsel ve bedensel yorgunluk halinde çocukla ilgilenmek bir hayli güçleşecektir. Aklımızdan “Hangi besleyici besinlerle çocuğumu beslemeliyim?”den, “Onunla hangi oyunları oynamalıyım?”a kadar bir çok soru geçerken çocuğa odaklanamayabiliriz. Ya da bütün bu zihinsel, yorucu düşüncelerin ortasında çocukla ilgilenmeye çalışırken enerjimiz hızlıca tükenebilir. Buna kısaca zihinsel yorgunluktan dolayı çocukla vakit geçirirken anda kalmakta, “şimdi ve burada” olmakta zorlanma diyebiliriz.

O an belki oyun oynuyoruz ama gerçekten orada mıyız? Gerçekten oyuna kendimizi verebiliyor muyuz? Çocuğunuz size bir şeyler anlatmaya çalışırken ona yetmek için koşturmaktan ve yorgunluktan onun söylediklerini zaman zaman dinleyemiyor bile olabilirsiniz. Bunun olumsuz tarafı aslında çocuğunuzun sizin onu dinlemediğinizi, oyuna ve etkinliklere kendinizi veremediğinizi hissetmesidir. Çocuklar özellikle ilk 3 yaş döneminde keşif aşamasındalardır. Her şeyi dikkatle izler ve algılamaya çalışırlar. Dolayısıyla sizin onlarla gerçekten ilgilenip ilgilenmediğinizi de anlayacaklardır. Özetle, zihni ve bedeni dinlendirmek çocuğunuzla birlikte yaptığınız etkinliklere heyecan, merak ve heves ile dahil olmanız için gereklidir.

Yeterince İyi Ebeveynin Duygusal İhtiyaçları

Çoğu ebeveynin iyi ebeveyn olmak adına yaptığı hatalardan birisi de kendi duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmektir. Ebeveynin de iyi hissetmediği anlar olabilir. Böyle durumlarda yapılan en büyük hatalardan birisi ebeveynin duygularını hiçe sayarak çocukla ilgilenmeye çalışmasıdır. Sırf çocuğun ilgiye ihtiyacı olduğunu düşünerek kendimizi unutmak, çocuğumuzun çok değerli bir beceriyi kazanmasını engelliyor olabilir. Böyle anlarda, duygularınızı doğru yoldan yansıtabilirseniz çocuğunuzun “Duygu farkındalığı ve duyguları yansıtma” becerisi gelişecektir. Çocuğu kırmamak adına duygularımızı bastırdığımız her an, çocuğa da istemeden “duyguları bastırmalısın”ı öğretiyor olabiliriz.

Duygularımı çocuğuma nasıl yansıtabilirim?

1) “Ben bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum. Bu yüzden biraz dinlenmeye ihtiyacım var.” cümlesini kurabiliriz. Çocuk neden kötü hissettiğimizi sorarsa açıkça anlatamayacağımız bir şeyse eğer üstü kapalı da olsa söylemekte fayda var. “Bir arkadaşımla kavga ettim ve bu beni üzdü.” Benzeri kısa açıklamalar yapmakta fayda vardır.

2) Doğrudan duyguyu dile getirmek oldukça önemli. “Üzgün hissediyorum.”, “Kızgın hissediyorum.” gibi cümleler kurmak çoğumuza zor gelir. Kızgınlık, üzgünlük vb. duygular pek barışık olmadığımız duygular olduğu için bunları dile getirmeye de alışık değiliz. Ancak çocukların bizi anlaması ve kendi duygularını da bastırmadan yansıtabilmeleri adına doğrudan duygularımızı söylemek hem kendi iyi oluşumuz için hem de çocuğun duygu farkındalığı becerisini geliştirmek için faydalı olacaktır.

3) Duygu panosu hazırlayabiliriz. 6 temel duygumuz “mutluluk”, “üzüntü”, “öfke”, “korku”, “şaşkınlık” “iğrenme” duygu ifadelerini ayrı ayrı kağıtlara çizerek bir panoya adınızın altındaki bölüme o gün hissettiğiniz duyguyu yerleştirebilirsiniz. Aile bireylerinin hepsinin resminin bulunduğu bir pano hazırlayarak herkesin duygularını günlük olarak pano aracılığıyla yansıtmasını bir rutin haline getirebilirsiniz.

Yeterince İyi Ebeveynler Arasında Sorumluluk Paylaşımı

Dinlenmeye ihtiyaç duyan ebeveynin çocuğa gerekli ilgi, sevgi ve şefkati gösterebilmesi adına, bakım verenler arasında sorumluluk paylaşımının olması mühimdir. Tek bir ebeveynin çocukla ilgilenmek zorunda kaldığı durumlarda, ebeveyn kendi ihtiyaçlarını daha çok aksatmaktadır. Ne kadar çok kendi ihtiyaçlarımızı aksatırsak, üzüntü ve öfke gibi duygularımızla baş etmek o kadar zorlaşacaktır. Böyle bir durumda da istemeden çocuğumuza daha sert ve kırıcı olma ihtimalimiz artacaktır. Kısaca, ebeveynler/bakım verenler arasında paslaşarak dinlenme molaları vermek hem çocuğun hem de kendi iyi oluşumuz için gereklidir.

Kaynaklar

Newland, L. A. (2015). Family well-being, parenting, and child well-being: Pathways to healthy adjustment. Clinical Psychologist, 19, 3–14. doi:10.1111/cp.12059

Zeynep Bengisu Çetin

Psikolog